.

   
  Osmanlı İmparatorluğu
  Osmanlı İle İlgili Kitaplar
 
YENİ DÜNYA ÜZERİNDE OSMANLIYI ARAMAK

İsmail Çolak
KIRKAMBAR KİTAPLIĞI


Post-modern çağın teknolojik imkânlarını sonuna kadar kullanan "Yeni Dünya Düzeni" simsarları; asırlar boyunca cihanşumûl bir düzen ikame etmeye muvaffak olan Osmanlıların seviyesine kolay kolay ulaşamayacaklarının sinyalini, Balkanlar ve Ortadoğu ekseninde cereyan eden hâdiselerle çoktan vermişlerdir. Buralarda patlak veren dramlar, krizler ve savaşlar sebebiyle sık sık Osmanlı dönemine atıfta bulunma ve yâd etme ihtiyacı hâsıl olmaktadır. Tezâhür eden olaylar en çok da Türkiye'yi alâkadar etmete ve tek vârisi olarak Osmanlı çapında politikalar geliştirmeye ve tarihî misyonunu edâ etmeye zorlamaktadır.
Kitabımızda üzerinde durduğumuz diğer iki ana mesele ise, "imparatorluğun en uzun yüzyılı"nda zuhûr eden Kürt ve Ermeni meseleleridir.
Dünya barış ve istikrarını temin etmesi ve insanlığın aradığı huzur ve refahı sağlaması açısından Osmanlı hâlen yegâne alternatif ve şans olarak günümüz toplum ve devletlerine hayat vâdetmektedir. Hâliyle bu çalışmanın en başta gelen hedeflerinden biri de, post-modern dünyada Osmanlı'nın yerini ta'yin etmek, arkasında bıraktığı coğrafyalarda yaşayan milletlerin dün-bugün çizgisinde durumlarını gözler önüne sermek ve buralarda hegemonik politikalar geliştiren Batılı Devletlerin Osmanlı'ya kıyâsen içine düştükleri hâli ortaya koymaktır.
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
OSMANLI HAYALETİ
Osmanlı İmparatorluğu, tarihin gördüğü üç büyük imparatorluktan birisiydi. Tarih sahnesinden kalkmalarına rağmen Roma ve İngiltere imparatorlukları gibi Osmanlı İmparatorluğu'nun da, tesirleri devam ediyor. Basra'da Budin'e kadar olan bölgelerde asırlarca süren Osmanlı hakimiyeti günümüz dünya politikasına da tesiri eden derin izler bıraktı. Günümüzde, özellikle son 15 yılda Balkanlar'da, Kafkasya'da ve Ortadoğu'da kaldırılan her taşın altından Osmanlı İmparatorluğu'nun izleri çıkıyor. David Fromkin'in, New York Times'teki 9 Mart 2003 tarihli yazısı da bu gerçeği ifade etmekteydi: "Bir hayalet ABD'yi pençelerine almış, rahat bırakmıyor. Bu Osmanlı İmparatorluğu'nun hayaleti. Irak'ta, Sırbistan'da, Bosna'da, Kosova'da, Körfez Savaşı'nda, 11 Eylül saldırılarında bu hayalet bizimleydi. Osmanlı hayaletleri asla uzaklaşmadı.
"---------------------------------------------------------------------------------------------
OSMANLIYI YENİDEN KEŞFETMEK


Prof. Dr. İlber Ortaylı
TİMAŞ YAYINLARI


"Osmanlı Devleti’nin kuruluşunun 700. yıl kutlamaları Türkiye’de umulmaz bir ilgi uyandırdı ve Türk toplumu yedi asırlık tarihine ilgi duymaya başladı. Bu ilgi, kuru bir hamaset çizgisini geçti, anlaşılan toplumsal düşüncenin ve yorumlamaların tekâmül etmesi dolayısıyla "Osmanlı İmparatorluğu nedir? Bu imparatorluğun kurumları nedir? Yaşam şekli nedir? Bizim için anlamı nedir?" gibi sorulara cevap aranmaya başlandı. Ve bu mekanda, çalışmalar, hazırlıklar yapmak ve yaptıklarımızı geniş kitleye tanıtmak gibi bir ihtiyaç hâsıl oldu. Şüphesiz ki elinizdeki bu kitap da bunlardan birisidir ve o iddiadadır."
İlber Ortaylı



Geçmişten geleceğe tarihî gelişmelere ışık tutarken, tarihin bıraktığı izleri irdeleyen İlber Ortaylı bu sefer okuru Osmanlı'yı; padişahları, sarayları, yönetim şekli, semtleri ve abidevî eserleriyle kısacası kendine özgü kimliğiyle yeniden keşfetmeye davet ediyor...
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------


BİLİNMEYEN OSMANLI
Bilindiği gibi, 1999 yılı, 600 küsur sene Müslüman Türk Devleti olarak üç kıtada hakimeyetini sürdüren Osmanlı Devletinin 700. kuruluş yıldönümü yılıdır. Osmanlı Devleti'nin kuruluş yıldönümü nedeniyle, şu anda 35 küsur devletin eski mirası olan Osmanlı Devleti ile alakalı aleyhte çeşitli etkinliklerin düzenlenmesi kaçınılmazdır. Başta Ermeniler olmak üzere, bu vesileyle tarihi iftiralarını tekrarlamak üzere çeşitli platformlar oluşturacağı da, kulağımıza gelen duyumlar arasındadır.
Bir çeşit Osmanlı ile Cumhuriyet in buluşması yani milli buluşma olması gereken bu yıldönümünde, vatanını, milletini, devletini ve tarihini seven herkesin, bu kutlamaların milli buluşma haline gelmesi için elinden gelen gayreti göstermesi gerektiği kanaatindeyiz.
Sağı ile solu ile her kesim kabul etmelidir ki, millet olarak bizim üç büyük düşmanımız vardır: cehalet, ihtilaf ve fakirlik. İşte Osmanlı ile Cumhuriyet'in buluşmasını engelleyen en büyük maniin milli düşmanımız olan cehalet yani doğru tarihi bilmek olduğu kanaatindeyiz.
Türk vatandaşıyım diyen herkesin mutlaka bilmesi gereken soruların cevaplarını ihtiva eden bir el kitabı.
Osmanlı Devleti ile ilgili merak edilen, bilinmeyen önemli konularda 303 soru ve cevapları.

SD

SSSSS
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Çanakkale Mahşeri

Savaşla ilgili romanlar ya stratejik bir yerdeki direnişi, yahut da bir askerin yaşadıklarını anlatarak savaşın tamamı hakkında fikir verirler, daha çok da cephe gerisindeki acıları dile getirirler. Mehmed Niyazi; bir yerin veya bir kişinin değil, Çanakkale Savaşı' nın romanını yazmıştır. Roman ilk atılan mermiyle başlıyor, bütün cephelerinde sonuna kadar devam ediyor. Yazarımıza göre tarihi roman gerçeğe sadık kalmalıdır; ancak o atmosferi okuyucuya teneffüs ettirmek için malzeme kabilinden tarihe mal olmayacak kahramanlar kullanılabilir; ama Çanakkale' de o kadar çok kahraman var ki, buna da gerek duymamıştır.
MEHMET NİYAZİ
yorumlar
SAYIN MEHMED NİYAZİ'NİN İNSANLARIN MİLLİ DUYGULARINI ŞAHLANDIRMAK 'BEN TÜRK'ÜM' DİYEN HER İNSANI TARİHİ İLE BAŞBAŞA BIRAKMAK İÇİN YAZDIĞI MUHTEŞEM BİR ESER.
GELECEK NESİLLERE TÜRK TARİHİNİ ANLATMAK İÇİN HER GENCİN ELİNDE BULUNMASI GEREKEN BİR ROMAN. BİR KAHRAMANLIK DESTANI. İNSANI GURURLANDIRAN VE GÖZ YAŞLARINA BOĞAN BİR ESER.

arkadaşlar ben çanakkale ilgili çok kitap okudum.yalnız mehmet niyazi hocamın yazdığı bu kitap bana göre şaheser gibisi yok.Mehmet Niyazi ÖZDEMİR hocamında eskişehire her geldiğinde konferanslarında bulundum.Hatta bu kitabı bana imzalama lutfunuda gösterdi.ALLAH ondan razı olsun.kitabı okumayan arkadaşlar için söylüyorum.Arkadaşlar çanakkale yi anlatan daha güzel bir eser yok bana göre bu kitapta şehitlerle sizde ölecek gazilerle ağlayacaksınız.el bombaları yanınızda patlayacak oğuz onbaşıyla oğlunu arayacak lütfi beyle kılıç sallayacaksınız.Hasan Şakir le dedenizi düşüneceksiniz.hocam burdan bir kez daha bu eser için teşekkür eder ellerinizden öperim.SAYGILARIMLA
MUTLU GÜVENÇ ESKİŞEHİR
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Biz Osmanlıyız


Yavuz Bahadıroğlu


• Osmanlı yürekli olmak…
• Fatihler nasıl yetişir?
• Devlet, milletle nasıl bütünleşir?
• Amerika’dan nasıl vergi alırdık?
• Padişahlar diktatör müydü?
• Farklı kültürler nasıl bir arada yaşardı?

Tarih sürekli bir başlangıçtır.
Şimdi Osmanlı zamanı…

Osmanlı toplumu, bir “sevgi, şefkat ve yardım toplumu’ydu. Devlet, “hayat ve hayrat devleti”, insan “hayrat ve hasenat insanı”ydı.
Osmanlı’da hayat ahirete dönüktü. Ahirete dönük olduğu için de hayatta fuzuli şeylere yer yoktu.
Osmanlı insanı “kıble yürekli”ydi. Faziletliydi, dürüsttü, çevreciydi, medeniydi, nazikti; cihana örnekti. Hedef ve gayret sahibiydi. Zaferler ve başarılar hayatın bir parçasıydı.
Osmanlı’da, insan hakları gözetilirdi. Herkes ibadetinde, kıyafetinde, seyahatinde, ticaretinde özgürdü.
Osmanlı’da “güçlü olan haklı” değil, “haklı olan güçlü”ydü. Adalet duygusu, hayatın her alanını kaplamıştı.
Devlet milletle bütünleşmişti. Farklı kültürler, asırlarca barış içinde bir arada yaşamıştı.
Osmanlı, yetiştirdiği “cevher insan”larla dünyaya nam salmıştı.

***
Tarih gerçek bir “ibret aynası” ve tam bir “tecrübe tahtası”dır. Ve boşuna yaşanmış bir tecrübeler yığını değildir.
Bugün, geçmişimizden ders almanın ve “yeniden Osmanlı” demenin tam zamanı…
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
SUNGUROGLU

Sunguroğlu Yavuz Bahadıroğlu'nun ilk romanıdır. Toplam 10 ciltten oluşur. Birinci cilt Aykut'un (Sunguroğlu) babasının cenk arkadaşı Akça tarafından akıncı olarak yetiştirilişi ve babası Sungur Alp'in Selikos adlı bir bizans şövalyesi tarafından haince öldürüldüğünü öğrenmesi ile başlar. Bunun üzerine Selikos'tan intikam almaya yemin eder. Akça'nın verdiği isimle Sunguroğlu adını alır. Yanına atı Şahin ve köpeği Düka'yı alarak Söğüt'ten ayrılır. Orhan Gazi'nin emrinde çeşitli görevlerde çalışır. Çimpeli İbrahim ve Köse Papaz Jozef ile iyi bir üçlü oluştururlar. İbrahim heyecanlı bir genç,papaz Jozef ise çok zeki bir adamdır. Sunguroğlu ve arkadaşları maceradan maceraya atılırlar. Bu eserde Sunguroğlu, babasının intikamını almak için şövalya Selikos'un peşine düşer.

  • Sunguroğlu'nun diğer kitapları:
    • Sunguroğlu.
    • Sunguroğlu (Bizans Saraylarında).
    • Sunguroğlu (Foça Korsanlarına Karşı).
    • Sunguroğlu Gemide İsyan.
    • Sunguroğlu Çalınan Hazine.
    • Sunguroğlu Kaçırılan Prenses.
    • Sunguroğlu Baskın.
    • Sunguroğlu Kara Şövalye.
    • Sunguroğlu Tuzak.
    • Sunguroğlu Kaybolan Elçiler.
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

S
 
  Bugün 41827 ziyaretçikişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol