.

   
  Osmanlı İmparatorluğu
  Çanakkale Gezi rehberi
 
ŞEHİTLER DİYARI ÇANAKKALE İZLENİMLERİ (11-12 EYLÜL 2004)

Çanakkale Gezisi Fotoğraf Albümü

"Bir Bayrak Rüzgâr Bekliyor" adlı şiir için tıklayınız

***

Çanakkale Deniz Savaşı

Çanakkale Kara Savaşı

TEŞEKKÜR

 

Tarih kitaplarının bahsetmediği kahramanlardan..

SEYYİT ONBAŞI: Balıkesirli bir oduncu olan Seyyit Onbaşı'nın tabyasına mermi isabet edinci arkadaşları yaralanıyor ve ölüyor ve tabya dağılıyor. Ancak Seyyit Onbaşı şehit olana kadar vatan topraklarını savunması gerektiğini biliyor ve 250 kg.'lık top mermisini yerden kaldırarak topun ağzına sürüyor. Toplam 3 atış yaparak İngilizlerin Ocean adlı gemilerinin arka tertibatını tahrip ediyor ve gemi mayınlara çarparak batıyor. Seyyit Onbaşı, toplara numara veren bir asker olmasına rağmen bu kadar isabetli atışları nasıl yaptığı herkesin merak konusu olmuştur.

19 Şubat-18 Mart 1915 tarihinde Çanakkale Boğazı'nda tarihin en kanlı deniz savaşı gerçekleşti.

Çanakkale gezisini organize ederek, Rize Yetiştirme Yurdu gençlerine de geziye katılma  fırsatı veren Rize İl Gençlik ve Spor Müdürlüğü yönetici ve personeline...

Bizi en güzel şekilde ağırlayan Çanakkale İl Gençlik ve Spor Müdürlüğü görevlilerine teşekkür ederiz.

ÇANAKKALE ŞEHİTLİĞİ

    Çanakkale Şehitleri Anıtı Gelibolu Yarımadası'nda Hisarlı Tepe'de bulunmaktadır.40,8 m. yüksekliğindedir. Anıtın tavanında 1 milyon 250 bin cam mozaikten yapılmış Türk Bayrağı bulunmaktadır. Bu bayrak 100 günde tamamlanmıştır. 1960 yılında tamamlanarak ziyarete açılmıştır. 4 sütundan oluşan anıtın ayakları 1999 yılında restore edilerek sağlamlaştırılmıştır. Çanakkale Savaşı'nda Fransızlar abidenin bulunduğu tepeyi ele geçirmişler. Ancak daha sonra kahraman askerlerimiz tarafından bu tepe geri alınmıştır. Abidenin bulunduğu mekanda 133 adet sembolik mezar taşı bulunmakta, mezar taşları kuşbakışı seyredildiğinde AY-YILDIZ görüntüsü oluşmaktadır.

    Gelen ziyaretçiler gökyüzüne baktığında abidenin içindeki Türk Bayrağı'nı görmekte; şehitlerimizin göğe yükselmiş ruhları yeryüzüne baktıklarında mezar taşlarından oluşan Türk Bayrağı'nı seyretmektedirler.

Şehitler Tepesi

Çanakkale Boğaz Harbi'nde İngilizler Avustralya ve Yeni Zelanda (A.N.Z.A.C.) askerlerini, Fransızlar ise Senegal askerlerini cepheye sürmüşlerdir. Toplam 750.000 askerin savaştığı Gelibolu Yarımadası'nda çok kanlı çarpışmalar gerçekleşmiştir. Her karış toprağı şehitlerimizin hatıraları ile dolu olan bu mukaddes beldede yılın dört mevsimi esen rüzgar, şehit kokularını ruhumuzun derinliklerine taşımaktadır. Rüzgarın uğultusunun çıkardığı sesler ise, savaşın şiddetini ve kahramanlarımızın "Allah" nidalarını adeta günümüze taşımaktadır.

Avustralya ve Y.Zelanda'dan Çanakkale'ye getirilen askerler ne uğruna savaştıklarını bilemeden ölmüşlerdir. Ülkelerine dönebilenler ise "ulus olmanın büyüklüğünü ve önemini Türklerden öğrendiklerini" sürekli dile getirmişlerdir.

Çanakkale Gezisi boyunca yardım ve ilgilerini kafilemizden eksik etmeyip, rahat, huzurlu ve mutlu bir gezi yaşamamızı sağlayan Ardeşen İlçe Gençlik ve Spor Müdürü Sayın Ali Paşa KABAOĞLU'na teşekkür ediyoruz...

İngilizlerin beklemediği hezimet: ÇANAKKALE DENİZ SAVAŞI

İngiliz ve Fransızlara ait 18 gemiden oluşan savaş filosu 18 Mart 1915 sabahı saat 11:00 sularında Çanakkale Boğazı'nı zorlamaktadır. Tabyaların başındaki Türk Komutan Cevat Paşa, işaret vermeden hiçbir batarya ve tabyanın ateş açmamasını istemiştir. Düşman  menzile girdiğinde atış başlamış, akşam olduğunda (17:00)  18 parçalık filo 3 büyük gemisini kaybetmiştir. Cephanemizin % 30'u bu savunmada kullanılmıştır. 

YAHYA ÇAVUŞ Marmara Denizi ve Çanakkale Boğazı'nı tepeden gören Alçıtepe'yi ele geçirmek için İngilizler 5 ayrı koya saldırı düzenlemiştir. Bu koylardan bir tanesi var ki; Yahya Çavuş ve 63 askerlerinin destanlaştığı bir tepeye bakmaktadır. Ertuğrul Koyu denilen bu mekanda; Yahya Çavuş ve 63 şehit askerimiz yatmaktadır. Yahya Çavuş, Çanakkale'nin Ezine İlçesi'ndendir. Henüz yeni evlenmiş, yarinden ayrılarak Çanakkale Harbi'ne koşmuştur. Görev yaptığı mevziinin çok büyük stratejik önemi vardır. Eğer düşman Ertuğrul Koyu'na çıkartma yapabilirse, Alçıtepe'yi ele geçirmesi daha kolay olacaktır. Düşman 2000 askerle koya çıkartma yapıyor, ancak Yahya Çavuş ve askerleri adeta etten duvar olarak düşmana geçit vermiyor. Kanlı çarpışmalar sonucu denizin 150 m.'lik alanının renginin kırmızıya döndüğü görülmüştür. 63 kişi bu koyun bulunduğu tepede şehit düşüyor, ancak düşman Alçıtepe'ye ulaşmaya muvaffak olamıyor. İngiliz askerler hatıralarında şöyle yazıyorlar: "Alçıtepe'de açan bahar çiçeklerini gördük, ancak bir türlü o tepeyi ele geçiremedik."

Yahya Çavuş ve beraberindeki 63 kahramanı rahmet ve minnetle anıyoruz.

Can taşımanın sorumluluk ve bilincini bütün yolculuğu boyunca unutmayan ve bizleri rahat ve güvenli bir şekilde gezdiren sayın kaptanımız Mehmet KURT'a ve yanlışlıkla otobandan çıkarak Karasu'yu görmemizi sağlayan oğlu Yavuz KURT'a teşekkürler..

 

“BENİM GÖZLERİM GÖRECEĞİNİ GÖRDÜ”

O gün Boğaz tabyaları arasında en çok iş gören ve en çok hasara uğrayan Rumeli Mecidiyesi Bataryası oldu. Sabahtan beri muharebenin en şiddetli anlarında dahi iki sahil arasında gidip gelmekten çekinmemiş olan Müstahkem Mevki Komutanı Cevat Paşa, tabyanın feci durumunu haber aldığı zaman yine motora atlayıp Çimenlik İskelesi’nden karşı sahile hareket etti. Cephaneliği berhava olan tabyanın durumu hazindi. İstihkam yıkıntıları arasında dolaşmakta olduğu sırada bir ağacın altına uzanmış olan bir askerin hali dikkatini çekti ve yanına gidip;
“ Ne var evlat ?” diye sordu.
Nefer hemen yerinden fırlayıp esas duruş vaziyeti aldı. Çünkü sesi tanımıştı. Ama gözleri başka tarafa bakıyordu.
“Gözlerine bir şey mi oldu oğlum?”
O zaman nefer tok sesiyle “ Üzülmeyin efendim” diye cevap verdi. “benim gözlerim göreceğini gördü” ( Evet düşman gemilerine tam isabet kaydedilmiş ve “Ocean” destroyeri hareket edemez hale getirilmişti.)
Cevat Paşa sessiz sessiz ağlıyordu.

Aziz şehitlerimizin ruhuna fatiha okunurken...

Rize Yetiştirme Yurdu gençleri ile çabucak kaynaşarak sıcak samimiyet gösteren Rizeli gençlere, özellikle Hızır'a,

liderleri

Hakan Bey'e ve Turgut Bey'e sonsuz teşekkürler...

 

Sizleri asla unutmayacağız

Ağrı, Isparta ve Rize Gençlik Grupları

"SAĞ KOLUMU KAYBETTİM AMA SOL KOLUM VAR"

Seddülbahir ve Conkbayır'ın büyük kahramanlarından biride Bombacı Mehmet Çavuş 'tu. Bu kahraman Anadolu çocuğu ,İngilizlerin siperlerimize fırlattığı el bombalarını korkusuzca hemen yakalar,karşı tarafa fırlatır ve zararını kendilerine dokundururdu. İngilizler bunu anlamış olacaklar ki bombaları bir kaç sayı saydıktan sonra fırlatarak Mehmet Çavuş 'un iadesini önlemeye çalışmışlardı. İşte böyle bir bomba Mehmet Çavuş 'un elinde patlayarak sağ elinin bileğinden kopmasına sebep olmuştu. Bu yiğit delikanlı vazife şuuruyla hastahaneden tabur kumandanına yazdığı mektupta şöyle diyordu:
"Sağ kolumu kaybettim, zarar yok, sol kolum var. Onunla da pekala iş görebilirim. Beni müteessir eden ve yine kıtama iltihak edip düşmanla çarpışmama mani olan şey yaramın henüz kapanmamış olmasıdır.
Hastahaneden kurtularak halen harbe iştirak edemediğim için beni mazur görünüz, affedeniz muhterem kumandanım.."

Çanakkale Şehitliği Gezisi'nde akıcı ve samimi anlatımıyla bize tarihi yeniden yaşatan turizm rehberi sayın Ahmet ÇELİK Bey'e teşekkür ederiz.

ANZAK KOYU

25 Nisan 1915 tarihinde Anzaklar bu koya çıkarma yaptıkları için koyun adı "Anzak Koyu" olarak kalmıştır. Her yıl 25 Nisan tarihinde Avustralya Hükümeti bu koyda resmi tören düzenleyerek savaşta hayatlarını kaybeden askerlerini anmaktadır.

Gezi esnasında bazı genç arkadaşlarımız Ülkemize saldırıp, askerlerimizi şehit eden Avustralyalılara neden böyle bir fırsatın tanındığını sorguladılar. Ancak bu topraklara gelip, ölen askerlerini anmalılar ki; Çanakkale'ye saldırmanın bedelinin ne kadar ağır olduğunu görerek bir daha böyle girişimlerde bulunmaya cesaret edemesinler.

YABANCI MEZARLIKLARI

Gelibolu Yarımadası'nda 31 adet yabancı mezarlığı bulunmaktadır. Avustralyalı, Yeni Zelandalı, İngiliz ve Fransız vatandaşlar tarafından sürekli ziyaret edilen mezarlıkların bakımlı ve temiz oldukları gözlendi. Bir şey daha dikkati çekmekte o da şudur; yabancılar mezarlıkları gezerken sükunetli ve hüzünlü bir ruh haline bürünmektedirler. Hatta ziyaretimiz esnasında Avustralyalı olduğunu tahmin ettiğim genç bir kızın göz yaşları ile mezarlıkları dolaştığını ve her mezar taşını dikkatle inceleyerek bir şeyler mırıldandığına şahit oldum.

 
  Bugün 41842 ziyaretçikişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol